İnşaat sektöründe son yıllarda yaşanan dijital dönüşüm, öyle hızlı bir değişim yaratıyor ki çoğu kuruluş söz konusu dijitalleşmenin kendilerine, projelerine ve genel olarak sektöre neler kazandırabileceğini tam olarak anlayacak fırsatı bulamıyor.
Yeni çalışma yöntemlerine ve daha fazla verimliliğe ulaşmak zihnimizin öncelik verdiği konular olarak yeni teknolojileri benimseme ihtiyacını yönlendirir. Bununla birlikte, Nesnelerin İnterneti (IoT) dünyasına doğru ilerledikçe, sürekli yenilik arayışının peşinden gitmek yerine, o ana kadar elde edilenlerin getirdikleri üzerine düşünmek ve anı yaşamak için biraz duraklamak gerekir.
Coğrafi bilgilerin toplanması, yönetilmesi ve analizi süreçlerinde kullanılan Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), taşıdığı özellikler nedeniyle BIM açısından çok önemli bir yere sahip olup aralarında kurulacak ortaklık sayesinde çok daha iyi çıktılar elde edilebilir.
BIM sürecinde karayolu ağları, demiryolları, havaalanları, köprüler gibi altyapılara dair tüm işlemlerin planlanmasında Coğrafi Bilgi Sistemlerinden elde edilen bilgilere ihtiyaç duyulur. Bu veriler sayesinde söz konusu altyapıyı unsurlarının çevresel özellikleri ile projeye dahil edilmesi sağlanır. Altyapıların yapılandırılmış, doğru ve bilgi açısından zengin 3D model temsilleri oluşturulurken bunlar, temel veri kümelerini mekansal analizi destekleyen güçlü CBS işlevleriyle ilişkilendirmek için daha da genişletilebilir.
CBS’nin ortaya çıkışı ve kullanımının yaygınlaşması sürecinde BIM ile olan ilişkisi kimileri açısından belirsiz bir alan olarak kalmıştır. Ancak geçmiş dönemde entegrasyon eksikliğinin yarattığı problemleri tecrübe eden büyük bir çoğunluk tarafından CBS’nin tamamlayıcı rolünün taşıdığı önem anlaşılmıştır. Son yıllarda BIM ve CBS arasında kurulan işbirliği, etkileyici bir gelişmeye dönüşerek tüm şehirlerin dijital ve gerçek zamanlı çözümlerle görselleştirilmesini, yönetilmesini ve izlenmesini sağlamıştır.
BIM ve GIS entegrasyonu, bir modelin coğrafi/mekansal katmanlar şeklinde harmanlanmasına, böylece tasarımcıların inşaatın gerçekleşeceği alan hakkında en doğru bilgileri elde etmelerine ve yapıların üretilebilirliğini değerlendirme yeteneklerinin artmasına olanak tanımaktadır.
Mevcut endüstri eğilimleri, platformlar / cihazlar arasında daha iyi bağlantıya olanak tanıyan dijital çözümlerin giderek daha fazla talep gördüğü bir ilerlemeyi göstermektedir. BIM ve CBS de bu durumun en iyi örnekleri arasında sayılabilir. Ancak unutulmaması gereken önemli bir husus da herhangi bir dijital aracın tek başına problemleri çözmeye yetemeyeceği, bu araçları kullanacak yetenekli ve açık fikirli profesyonellerden oluşan bir ekibe ihtiyaç olduğudur. Bu bağlamda genel olarak ifade etmek gerekirse, farklı alanlarda tecrübeli kişilerden oluşan bir ekibe sahip olmak, yerel şartların, paydaşların talep ve beklentilerinin, sahip olunan teknik ve dijital sistem yeteneklerinin daha iyi anlaşılmasına olanak sağlayacaktır. Kuşkusuz önümüzdeki yıllarda, inşaat sürecinin verimliliğini artırma potansiyeline sahip sayısız teknolojik yenilikler ortaya çıkacaktır. Ancak şu aşamada, parmak uçlarımızdaki teknolojinin bize sağladıklarından memnun olalım ve bunu yetenekli insanlar tarafından olağanüstü projeler oluşturmak için kullanalım.