BIM’e Gerçekten İhtiyaç Var mı?

1004

2019 ile birlikte İrlanda Hükümeti’nin büyük ölçekli kamu sektörü projeleri için BIM kullanımı zorunluluğu başlayacak. Endüstrinin BIM’e ihtiyaç duyup duymama konusunda nasıl karar vermesi gerektiğine dair İrlanda’nın önde gelen BIM danışmanlık uygulamalarından biri olan ArcDox’un Yönetici Ortağı olan Ralph Montague’nin konuyla ilgili görüşleri şu şekilde.

BIM’in en büyük avantajı veya faydası nedir?

Eğer insanlar BIM kullanıp kullanmama konusunda önemli bir karar vereceklerse, önce BIM’in sağlayabileceği faydaların ve ayrıca zorlukların anlaşılması gerekir.

Bir binayı veya bir bina unsurlarını 2B olarak tanımladığınızda, geleneksel çizim yöntemlerini kullanarak, birden fazla bilgi veya belge (planlar, kotlar, kesitler, detaylar, programlar, şartnameler vb.) üretmek zorundasınız. Projede bir değişiklik yapmanız veya güncellemeniz gerekiyorsa, değişikliği yansıtmak için tüm bu çoklu belgeleri değiştirmeniz gerekir. Ayrıca, tüm bu belgelerin koordine edildiğini ve aynı şeyi tanımladığını kontrol etmezseniz, gecikmelere, iptallere veya mükerrer işleme, maliyet aşımlarına veya anlaşmazlıklara yol açabilirsiniz. Genellikle baskı olarak yada (PDF) şeklinde paylaşılan 2d dokumanlar, başkaları tarafından kullanılamazlar.

Aynı tanımlamayı, 3D BIM (Bina Bilgi Modellemesi) kullanarak yaptığınızda, bir 3D BIM “nesnesini” gerçek veya fiziksel bileşeni temsil eden “sanal bir bina” modeline yerleştirirsiniz, yani bir “dijital ikiz” kurar ya da inşa edersiniz. 3B olan bu nesne herhangi bir çıktı belgesi (çizimler, notlar, programlar vb.) oluşturmak için kullanılan grafiksel bilgileri (boyut, şekil, konum, bağlantılar vb.) ve grafiksel olmayan diğer bilgileri içerir. Bir değişiklik yapmanız veya güncellemeniz gerekiyorsa, değişikliği modelde bir kez yapmanız yeterlidir ve tüm çıktı belgelerini otomatik olarak yeniden oluşturabilirsiniz, böylece 2B de yaşanan problemlerle karşılaşmamak için ayrıca kontrol etmeniz gerekmez. 3D BIM, başkaları tarafından kullanılabilecek dijital veri dosyaları olarak paylaşılabilir veya değiştirilebilir.

İnsanlar 3B modeli tüm açılardan görebildiklerinden, daha az kafa karışıklığı, daha az gecikme, azaltılmış revizyon, daha az maliyet aşımı gibi istenen sonuçlar ortaya çıkar. Ayrıca, BIM’de elektronik formatta paylaşılabilen dijital bir bilgi veritabanına sahip olduğunuzdan, daha önce 2B ortamda çalışılırken mümkün olmayan bazı yeni ilave özelliklerin kullanımı mümkün hale gelmektedir. Örneğin, Süperpoze kontrolleri, 4D planlama, 5D maliyet Kontrol, 6D analizler (taşıyıcı ve enerji analizleri) ve 7D Varlık Yönetimi ( tesisleri ve yaşam döngüsü verisini kapsayan)

BIM bu kadar avantajlı ise neden insanlar geleneksel 2B çizim yöntemlerini kullanmaya devam etmek istesin ki?

Bunun bir nedeni, BIM’in farklı bir çalışma yöntemi olması ve insanların yeni bir şeyler öğrenmelerini gerektirmesi olabilir. İnsanlar genellikle “değişiklik” yapmaktan hoşlanmazlar. Ayrıca, BIM’de çalışmak, yeni donanımlar, yazılımlar, eğitim ve yeni beceriler edinmeye yönelik zaman ayırmayı ve bir miktar finansal yatırımı gerektirebilir.

Başka bir neden, 2B çizim yöntemlerinin, binanın tam olarak tanımlanmadığı, ancak sınırlı miktarda bilgi ile yetkin bir inşaatçının inşaatı tamamlayabileceği varsayımına dayanan “soyutlama” olarak tarif edilen bir yöntemi içermesi olabilir. Oysa BIM’de, “sanal yapı” yı daha önce 2B’de yaptığınızdan daha iyi bir şekilde tanımlamanız gerekir, eksik bilgi ile yapının dijital ortamda tamamlanmış halini oluşturamazsınız. Bu nedenle BIM uzun vadede daha verimli olsa da, sahaya çıkmadan önce tasarımı daha iyi çözmek ve koordine etmek için daha fazla çalışma gerektirebilir. 2D taslak hazırlama metodolojileri ve yüksek “soyutlama” seviyelerine dayanan geleneksel ücret yapıları, BIM’de çalışmak için zor olabilir.

Bir diğer neden ise mimari ve inşaat ekipleri arasında, tasarımcıların yalnızca “tasarım amacı” bilgisini iletmesi gerektiği ve müteahhitlerin detaylı inşaat bilgisi üretmesi gerektiği durumlarda tasarım ve yapım boyunca sorumluluğun “parçalanması” olabilir. Tasarımcılar BIM’de daha önce 2B’de yaptıklarından çok daha fazla çalışma yaparak, başkaları için fayda ürettiklerini ancak buna göre ödüllendirilmediklerini düşünebilirler.

Bu tartışmaya son bir ek olarak söyleyebiliriz ki, ilk tasarım çalışmasını 2B olarak yapan ve daha sonra geç bir aşamada bunu 3B BIM’e dönüştürmeye çalışan bir çok kişi var. Bu uygulama hem mükerrer işler yapılmasına hem de 2B ile 3B arasında çatışmaya neden olarak BIM’in yararlarının etkisizleşmesine yol açıyor.

Peki cevap nedir? BIM’in sağladığı avantajlar ile önde olduğu açık ancak sizin dediğiniz gibi, geleneksel çalışma metodolojileri ve piyasadaki mevcut becerilerle yüzleşirken aşılması gereken zorluklar var. Bunları nasıl aşarız?

Bu zorlukların üstesinden gelmenin en kolay yollarından biri; işverenlerin ya da müşterilerin, bir projenin başlangıcından itibaren tüm taraflardan BIM’in uygun şekilde kullanılmasını talep etmeleri, bilgilerin mümkün olan en efektif yolla üretilip dijital olarak 3B ortamında paylaşılmasını istemeleri olabilir. Böylece herhangi bir projeye sonradan katılanların aynı çalışmaları tekrar yapmaları engellenmiş olacaktır. Zaman içinde insanlar bunun gerekli olduğunu anladığında, tüm taraflar hizmetlerini, ücretlerini ve zaman çizelgelerini buna göre uyarlayacaktır.

BIM uygulamasının daha fazla paraya mal olacağına veya daha fazla zaman alacağına dair genel bir korku var. Ancak bu doğru değil. Aksine, BIM’i doğru şekilde kullanmak daha verimlidir ve dolayısıyla daha az zaman alır veya daha az maliyetli olur. Ancak elbette, ekibinizin bu konuda eğitim alması gerekiyorsa bunun için belli bir miktar zaman ve para ayırmanız gerekir.

BIM’i istemeyen veya “BIM’e daha sonra bakabiliriz” diyen müşteriler sadece geleneksel 2D veya sonradan dönüştürülmüş verimsiz BIM uygulamalarını sürdürüyorlar ve doğal olarak projelerinde olağan gecikmeler, varyasyonlar, maliyet aşımları, anlaşmazlıklar, düşük kalite gibi geleneksel sonuçlar elde ediyorlar.

Sektör bu yıl İrlanda Hükümeti’nin getirdiği BIM zorunluluğundan ne beklemeli?

Hükümet, 2019 yılından itibaren karmaşık veya büyük ölçekli projelerde BIM Level 2 kullanımını zorunlu hale getirdi.

BIM Level 2, sürece dahil olan tasarımcılar, müteahhitler, uzmanlar, ürün üreticileri vb. herkesin çalışmalarını BIM ortamında ve PAS1192-2 standartlarına uygun şekilde gerçekleştirmesi anlamına geliyor.

Söz konusu yasal zorunluluğun kapsamına giren hususlardan bir kısmı şu şekilde;

  • İşverenin bilgi gereksinimi karşılanmalıdır (PAS1192-2 Bölüm 5)
  • Taraflar arasında Model Üretim Teslim Tablosunu (MPDT) içeren, karşılıklı hak ve yükümlülüklerin belirtildiği bir BIM Protokolü veya anlaşması imzalanmalıdır
  • İhale aşamasında (hem tasarım hem de inşaat hizmetleri için), bir sözleşme öncesi BIM Uygulama Planı (BEP), Proje Uygulama Planı (PIP) üretilmelidir (PAS1192-2’nin 6. Bölümü)
  • BS1192 dosya isimlendirme sözleşmesini ve onay iş akışlarını takip eden bir bilgi deposu veya Ortak Veri Ortamı (CDE) oluşturulması gerekir (PAS1192-2, Bölüm 9.2 ve 9.3)
  • Model Tanımı Seviyesini açıkça tanımlayan, Grafik Ayrıntı Seviyesi (LOD) ve Grafik Olmayan Veri Seviyesinin (LOI) bir kombinasyonu olan bir Dijital Çalışma Planı (DPoW) oluşturulmalıdır (PAS1192-2’nin 9.8 ve 9.9 maddeleri)
  • Modeller, belgeler, proje bilgileri, maliyet bilgileri ve spesifikasyonları organize etmek için herkes tarafından ortak bir sınıflandırma sistemi (Uniclass) kullanılmalıdır (PAS1192-2 Bölüm 9.10)

Yukarıdakilerin tümü yeni terminoloji olabilir, ancak gerçekte, proje ve bilgi yönetimi için sadece “iyi bir uygulamadır”. BIM kullanmak isteyen herhangi bir özel sektör müşterisine tavsiyem, mevcut endüstri standartlarını kullanmaları ve kendilerince daha çok karmaşaya yol açacak şekilde çözümler uydurmamalarıdır. BIM Kullanılmalı mı sorusunun cevabı İrlanda için zaten açıktır. Özel sektördeki birçok müşteri de bu soruyu zaten uygulamada yanıtlamıştır. Sektörde şimdi sadece bu geçiş sürecinin hızlanması gerekiyor.